Yunanistan’ın kuzey bölgesinde yer alan, kültürlerin iç içe geçtiği tarihin sihirli izlerini hissettiren sıcacık bir liman şehri Kavala. Bu küçücük şehrin medeniyet tarihi M.Ö 6.yy a kadar uzanıyor. 1387-1912 seneleri arasında ise Osmanlı’nın Balkanlarda yer alan en önemli merkezlerinden biri. Kanuni Sultan Süleyman’ın İbrahim Paşa adına yaptırdığı su kemerleri , cami ve hamamları, 19 yy. başlarında Osmanlı’nın Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın doğduğu şehre hediye ettiği imarethanesi ve Panagia bölgesindeki tarihi kalesi, Akropolisi, tütün fabrikası ve depoları ile adeta müze niteliği taşıyan, aynı zamanda Yunanistan’ ın modern ve geleneksel eğlence anlayışı ve butik dükkanları ile güncelliğini koruyan tüm büyük şehir hengamesinden uzak, hoş bir yaşam noktası. Tüm bu zenginliklerin içinde en etkileyici mekan ise kuşkusuz Osmanlılar’ dan kalma bugün Yunanistan’ın en güzel ve özellikli butik otellerinden biri olan İmaret Otel. Zamanın eskittiği kocaman, ağır ahşap kapılarını usulca aralayıp, aşınmış mermer merdivenlerinden içeri adım atıldığı anda cennetin büyüsünü taşıyan bir mekana girildiği anlaşılıyor. Kavala limanının muhteşem manzarasına sahip bu eşsiz otel Osmanlı stili mimarisi ve birbirinden ayrı tasarlanmış, her biri ayrı özelliklere sahip 26 odası, SPA sı, ve gurme restoranı ile Relais & Châteaux üyesi.
2005 yılında anıt olarak restore edilen İmaret İslam mimarisinin tüm tipik özelliklerini yansıtıyor. Kubbeli kurşun damları, kemerli kapıları, bahçesinde doğanın zenginliğini sembolize eden portakal ağaçları ve çiçekleri, bereketi temsil eden avlunun tam ortasında yer alan renkli mozaikler ile süslenmiş havuzu ile Osmanlı dönemine alıp götürüyor insanı. Döneminde Kavala’nın yerli halkına eğitim veren medresesi ve aynı zamanda aş evi olan imarethanesi ile bu bina kompleksi kendine has sakin ve mistik havası ile ruhani bir zenginliğe sahip. Sanki seneler boyunca insanlardan aldığı hayır duaları duvarlarına işlemiş ve şimdi mekanı ziyaret eden kişilerin kalbine dokunup onları büyülüyor.
Binanın eşsiz mekanlarından bir diğeri ise geçmiş dönemdeki görünümüne sadık kalınarak düzenlenen külliyenin içindeki mescid. Zemini çeşit çeşit Türk ve İran halılarının süslüyor ve tavanlarından kandiller sarkıyor. Mekan bugün okuma ve dinlenme odası olarak kullanılıyor.
İmaret Otelin iç dekorasyonunda ise rahat ve şık Fransız stili Osmanlı mimarisine eşlik etmiş ve oldukça hoş bir estetik kombinasyon oluşturulmuş. Deri koltuklar, antik mobilyalar, kristal avizeler, fransız keteni, birbirinden güzel ipek ve kadifeler, Limages porselen takımlar, bakır eşyalar ve aydınlatmalar, duvarlardaki çeşitli sanat eserleri kızıla çalan duvar renkleriyle, zeminde ceviz döşemeleri, kocaman kemerler ve mermer sütunların arasında tarihi dokuyla iç içe geçmiş. Sanki tüm estetik detaylar birbirinin tamamlayıcısı olmuş. Ne eksiği var ne de fazlası var. Lüksü vurgulamak olmamış amaç bu güzel otelde. Zenginliğini tarihten alan eşsiz mekan, kalite ve konfor ile bezenerek, ziyaretçilerine zihinlerine kazınmak üzere tüm fantastik detaylar bir araya getirilmiş . Önünde saygı ile eğildiğim bu otel için tekrar tekrar Kavala’ ya gidilir. Eğer sizde tarihi, seyahati ve büyüleyici mekanları seviyorsanız mutlaka ziyaret etmelisiniz diyorum.
article featured in Bast Home Digital Design Magazine November issue
“Büyüleyici İmaret Hotel” için 2 cevap
Harikulade bir otel ve anlatım.. Keyifle okuduk Designmixer..
çok teşekküler dijital Pano! Güzel yorumlarınızı duymak beni çok menun etti. Tasviri zor bir mekan ne de olsa anlata anlata bitmez. Mutlaka ziyaret edilmeli! Şimdiden iyi yolculuklar!