Bir marka altında çalışmalarınızı insanlara aktarma fikri nasıl doğdu?

Öncelikle tekstil konusunda tasarımlarından, üretimine ve hatta pazarlanmasına kadar tüm süreçlere dâhil olduğumu söylemeliyim. Şanslı olduğum nokta hepsinin dünyaca tanınmış, başarılı markalar olmasıydı. Deneyimler ve almış olduğum eğitimler kendi markamı yaratma konusunda en büyük motivasyonum oldu. Tasarımın yaşamın bir parçası olması gerçeği ile yola çıkarak dünyanın farklı kültürlerinden, sanat yorumlarından ve yaşam stillerinden aldığım ilhamla yarattığım projeleri designmixer markası adı ile tanıttım. Farklı ülkelere yaptığım seyahatlerde adeta kendimi o kültürün bir parçası haline gelecek şekilde adanmışlıkla bütünleşmeyi seviyorum. Böylece yaptığım her seyahat sonrası kendimi daha da zenginleşmiş hissediyorum. Marka ismim ise bu deneyimlerimi paylaştığım designmixer adlı bloğumda doğdu. Sonrasında bu isimle dekorasyon ve konfeksiyon konusunda farklı markalara kreatif ve iletişim danışmanlığı yaptım. İç mekan tasarladım, özel projeler için duvar kağıdı ve kumaş uygulamaları gerçekleştirdim. Son olarak aynı marka adı altında yeni ürünler üretip, pazarlama sürecine geçtim.

Her mekanın kendine ait bir aurası olduğuna inanan Designmixer, estetiği fonksiyonellik ile birleştirip yenilikçi teknolojilerden faydalanarak kişiye özel duvar kağıtları tasarlıyor.

Kişiye özel duvar kağıdı tasarımlarınız hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

iç mekanların yüzeylerinde yer alan renk, doku, desen ve ışık değerlerinin psikolojimiz üzerinde büyük etkiye sahip olduğunu düşünüyorum. Her mekanın kendine alt bir aurası var. Mekana özel duvar kağıdı tasarımlarında kullanılacak deseni bir desen olarak değil, uygulama yapılacak yüzeylerin kullanım amaçları, alan boyutları, yüzeylerin birbirleri ile olan ilişkileri, ışık yansıtma değerlerini de göz önünde bulundurarak seçimlerimi yapıyorum. Bu yüzden uygulama yapılacak alanı görüyor, ölçüsünü alıyor ve kullanımla ilgili değerlendirmeleri yaptıktan sonra özel tasarım duvar kağıtları arasından seçimler yapıyorum. Yeni tasarımlar üzerinde çalışıyorum. Arkasından baskı ve uygulama geliyor.

Hangi malzemeleri kullanıyorsunuz?

Yüzey tasarımlarında sadece duvar kağıdı değil; baskı yapılabilecek ahşap, deri, metal, kumaş, kanvas, pleksi ve epoksi gibi çeşitli malzemeler kullanıyorum. Baskıyı farklı teknikler ve el boyamaları ile çeşitlendirebiliyorum. Baskı, renklendirme ve tasarım konusunda estetiği fonksiyonellik ile birleştirip yenilikçi teknolojilerden faydalanıyorum. Baskılar birbirini takip eden metraj şeklinde olabileceği gibi artistik kolaj düzenlemeler veya tekil tasarımlar halinde de olabiliyor. Sonuç olarak; yüzeylerin, kullanılan malzemenin rengine ve desenine göre yeni bir değer kazanması, mekanların kimlikleri üzerinde yapılan çarpıcı değişiklik beni derinden etkiliyor. Bir taraftan da desenleri farklı ürün grupları üzerinde basarak kullanma yönünde çalışmalarım sürüyor.

Son dönemde nasıl tasarımlar ilgi görüyor?

2018’e ilişkin bir trend analizi yapmanızı istersek nelerin ön plana çıkacağım söyleyebilirsiniz? Dekorasyon ve moda arasında trendlerin artık eş zamanlı ilerlediğini söyleyebilirim. Moda tasarımcıları iç mekan tasarımı yaparken, iç mekan tasarımcıları da moda markaları için yeni koleksiyonlar hazırlıyor. 2018 senesine dair trend analizi yapmak gerekirse doğaya dönüş, botanik etki, soft minimalizm, rahatlatıcı ve doğayı anımsatan derin tonlar, geometrik detaylar, ana akım olarak etkisini sürdürmeye devam ediyor. Şehir hayatından kaçarak huzur bulmak isteyenler yumuşak ve soft tonlara yönelmeye ve doğal detaylara yer vermeye daha da özen gösterecek. Zaman içinde aşınmış dokulara sahip mekanları metalik yansımalar ile zenginleştirmek, mermer, deri ve kadife gibi malzemeler ile “yeni lüks” kavramı ile yeniden yorumlamak 2018’in trendleri arasında olacak. Uzun süren yalın ve minimalist dönemin ardından, desen ve renk, trendlerde daha fazla etkisini gösterecek.